Web Tasarım Ankara

 '' aşkın gözü değil kendisi kördür''

Her insan rüştünü ispatladığı andan itibaren anne ve babalarından sonra sevebilecekleri ideallerine ve düşüncelerine yakın aşk kokan hislerine sahip çıkan özel insanı aramaya başlar...

Kendi hayalinde canlandırdığı esvabın ölçülerindeki bir insanla nar-ı aşkın yangınında karşılaşır... Küçük bir kıvılcımla başlayan bu yangına farkında olmadan sürekli odun taşır.

Sonrasın da bu aşka körükle gidenin sadece kendisi olduğunu görür.

Devamın da kusur peşinde koşturan bir yürek kalır; ve ateşin ortasında kalan bir yalnızlık…

Böyle bir durumla karşılaşan dostlarım bildik bir cümleyi dillerine pelesenk ederler ''aşkın gözü kördür''...

İşte o vakit hafiften bir zılgıt çekip hadi oradan, Aşk bu kadar ucuz değildir…

Ha bire tosladığınız saçma sapan bahaneleri aşk makamına çıkardınız..

Yangında tek kaldığınızı görünce mi aklınız başınıza geldi…

Aşkın gözü sen fark edinceye kadar kör değildi, sen yalnız kalınca mı körlüğü fark ettin? Aşk sevenin, sevdiğinde kusur görmediği için doğuştan kördür...

Gerçek aşk zaten kördür.

Sen zaten körsen göremezsin ki…

Mecnuna bir gün sorarlar: Leyla için çöllere düşmeye ne gerek var Mecnun? Aslında Leyla hiçde senin anlattığın kadar güzel değil..

Mecnunun cevabı ise sen birde Leylaya benim gözlerimle bak olur..

Gerçekten seven insan sevdiğinin hiç bir noksanını hiç bir kusurunu görmez...

Bütün masallarda, Rumi gibi şairlerimizin yazdığı yüzlerce dizelerde, Mecnunu çöllere attığı, Züleyhanın her şeyden vazgeçirdiği bu yollar aslında Tek Olan, Merhametlilerin Merhametlisi Güzel olan Allah'a aittir..

Ne mutlu bunu anlayarak bu dünyadan göçene..

Hz. Hasan'a zehiri getirdiklerine söylediği gibi.. Bu zehir benime Allah'ın arasında bir anlaşmadır ki benim için o bir şerbettir...

 
Yorumlar


Hiç Yorum Yapılmamış. İlk yorumu siz yapın...