Web Tasarım Ankara

 '' sizlerden şikayetçiyim ve bu şikayetimi açıkça dile getiriyorum''

SEVGİLİ OYUNDAŞLARIM...

Tek perdelik hayat sahnesinde benimle birlikte rol alan oyundaşlarım benim sizlerden tek farkım hayatı hayal perdesinde resmediyorum ve bu sayede hayat sahnesinde bana biçilen rolümü oynuyorum… Sizlerden hiçbir farkım yok, berber müşterisinin saçını keser ekmeğini kazanır bende sahnede rol keserek ekmeğimi çıkarıyorum. Aşçı yaptığı yemekleri müşterisine beğendirir ve bunun sayesinde ekmeğini...

Yapmayın etmeyin ne olur; benim hayat sahnesinde meslekleriyle ve becerileriyle hayatını sürdüren siz oyundaşlarımdan hiçbir farkım yok… Bizleri kendinizden farklı bir yere koyduğunuz için bugün egosu tavan yapmış Oyuncu milletine dönüştük… Ya hu terzi iyi dikiş yapamadığı zaman nasıl aç kalırsa bende mesleğimi iyi icra edemediğim için işsiz kalırım… Ne bir eksik ne bir fazla hepimizin ana amacı insanların gönlünü memnun etmek…

Sizin deyiminizle tiyatrocular aydın insanlardır sözüne katılmıyorum, eğer kabul edersem köşe başındaki simitçinin, taksi şöförünün, bakkalın ,manavın, vs,vs hakkını yemiş olurum…Onlar ne kadar aydınsa bende o kadar aydınım… Eğer kabul edersem, Ben aydın, sizler karanlık oluyorsunuz… Hemen herkesin bir başkasından öğreneceği çok şey var. İlla bir öğretmen olmak ya da bir sanatçı olmak gerekmiyor…

Hocam sanatçılara aydın diyorsak, sizce ne sıkıntısı olabilir diyorsanız? Ahanda veriyorum cevabını…Bakın Ülkemizde Aydın kişi diğer insanlardan farklı, üstün bir kişi anlamına getirildi... Yani aydın kişi muhakkak Laik, çağdaş ve modern bir insan olmak zorunda… Ya hu arkadaş Ben zorunda olmak istemiyorum... Zorunda olursam çağdaşlık kisvesiyle inandığım bütün manevi değerleri dışlamak zorunda kalırım…

O zaman ben Yaratıcımı ve O’nun Resulünü gönül rahatlığıyla sizlerle paylaşamıyorum… Paylaştığım zaman, Sen aydın olamazsın sen Laiklik düşmanı bir meczup sun, sen karanlık ve örümcek kafalısın diyerek serzenişlerde bulunuyorsunuz…

Bu serzenişler sizce kötü olabilir ama bence altın değerinde… Sırf bu payeyi taktığınız için bugüne kadar tebessümle kabul ettim… Ama sonra bir baktım ki beni seven insanlardan bir kısmı bir şekilde benden nefret ediyor… Ve nefrete sebep olan tek şey bilindik ‘’aydın sanatçı’’ kısvesine uymamam…

Düşüncelerimi haz etmeyen veya benden bu sayede nefret eden dostlarım…

Maneviyetımı sahneye ve kişiliğime yansıttığım için benden nefret etmeye hakkınız olabilir… Ama gelin şu ‘’aydın kişi’’ portföyünü genişletelim… Bu dünyada düşünen hemen herkes, Allah’ın muradı nispetinde aydın ya da karanlıktır…

Farzedin ki sizin deyiminizle ben karanlık olayım.. Ne değişir? Önemli olan, sahneye koyduğum beceriyle gelen başarı ve alkış değilmi? Ben alkışla ayakta kalmaya çalışan bir oyuncu esnafıyım… Ben eğer sahnede başarısız bir oyuncu olursam zaten sizin deyiminizle zaten Aydın olamam… Alkışımın olmadığı sahnede mesleğimi icra edemem ve bu oyunculuktan geçimimi sağlayamam..

Gelin beni Aydın olup olmamamla değilde, mesleğimi layıkıyla yapıp yapmamamla ölçü tutun…Gelin şu sanatçı payesini halktan ayırmayın… Benim için o zaman her şey çok daha güzel olacak…

Çünkü; Benim sizlerden farkım yok Ben hepinizden daha solcu, hepinizden daha muhafazakar, hepinizden daha milliyetçi değilim ben bir adem oğluyum ve ben bana bahşedilen ruha sahip çıkmaya çalışan, kendi deyimimle bir meczubum…

Kul olmak çağdışıyken, soyunmak çağdaşlık,

Din kardeşliğini bıraktık biz, ecnebiyle kaynaştık,

Sünnet sakal yobazlık, topsakalsa medeni,

Unuttun sen ey vefasız, ehli sünnet dedeni.

Mehmet Akif Ersoy

 

 

 
Yorumlar


Hiç Yorum Yapılmamış. İlk yorumu siz yapın...