''Ne hazin bir çağda yaşıyoruz ki , İnsanların ön yargılarını yok etmek, atomu parçalamaktan daha zor hale geldi.''
Adaletiyle ve cesaretiyle bilinen Hz. Ömer’in bir güzel sözüyle başlayalım hikayemize. ‘’Beni kimsenin bilmesi önemli değil. Rabb’im bilsin yeter. Kim ne derse desin bana Rabbim kulum desin yeter.’’
Gelenekli sahne sanatlarımız arasında önemli bir yer tutan kukla sanatımızın başlangıç noktası Köylülerimizin marifetli elleriyle ortaya çıkardıkları KÖY TİYATROSUNDA başlamıştır.
Mevlana hazretleri unutkanlık üzerine şöyle güzel söz söylemiş. ‘’Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa. Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet: Çünkü hayat çok kısa.’’
Sofranda ki yemeği paylaşabilmek, okul yolunda beraber koşabilmek, askerde aynı safta, vatan için beraberce savaşabilmek hiç de zor değildir, sen yeter ki elini uzat…
Bu hikayeme destek veren nesneler Baston, Peşkir, sarık ve kukla.
Hikayelerim izinsiz kullanılamaz...
Anneler başımızın tacıdır ve onların evlat sevgisi hiç bir şeyle ölçülemez… İzinsiz kullanılamaz.
Milletin ne sandığı, ne dediği umurunda değildi. Hoş, o hep uzak mescitlere giderdi. Öyle bir imamın arkasında durmalı ki derdi, tekbir alırken Kâbe’yi görmeli.
Umutların tükendiği her noktada, Allah’ın rahmet ve umut kapısı hep açıktır. İZİNSİZ KULLANILAMAZ
Geleneksel Türk Tiyatrosunun en önemli parçası Meddahlık sanatını günümüzde icra eden sanatçı sayısı fazla olmadığı için fazlaca bilinmiyor…
Meddahlık geleneğinin yaygınlaşması için mesleğimin püf noktalarını sitemde elimden geldiği kadar açıklamaya çalışacağım.
Çalışmalarımı Lütfen izinsiz kullanmayın.