Kukla oynatabilmek için sadece tiyatro penceresinden bakmak yetmiyor.
Bu sanat dalına meraklıysan işin çok zor. Kukla Kuklacıyı sahiplenmesi gerekir ve bunun içinde kuklacının yetenek fabrikasında ömür tüketen bir emektar olmalıdır...
(2011-2012 sezonu)
İpli kukla tekniğiyle sergilenene interaktif kukla oyunu
Kaleme alırken eğlendiğim ve sahneye koyarken içimdeki çocuğun ortaya çıkmasını sağlayan eğlenceli bir çocuk oyunu.
(1996 ve 2015 tarihleri arasında sergilendi)Sahneye koyduğumun 19. senesinde 600 küsur kez rol aldığım üstadın muhteşem oyunu...
Geriye dönüp bakınca nereden nereye gelmişim çok iyi görüyorum...
Dünün baldırı çıplak sanatçı müsveddesi meğerse bugün yüzlerce oyuna imza atan bir yönetmen ve oyuncu oluvermiş.
(2006 - 2007 sezonu) Lyle Kessler'in kaleme aldığı dramatik eserde Amerikalıların janjanlı zekâ düzeyini komik şekilde "ti"ye alırken, oyunun kurgusu içinde iki yetim kardeşin bir gece hayatlarına giren bir adamla değişen hayatlarını dramatik şekilde ele
Göründüğü gibi bir insan hayatında duyuların ve duyguların yaşanmadığı bir yaşam biçiminin yokluğu asla düşünülemez. O zaman sahnedeki rolü canlandıran kişi sahici olan duygularını gerçekten hissedip karakterinin hakkını duyularından ve duygularından yayı
Sahnedeki karakterin aldığı her nefesi kendi nefesimizde soluyarak hissetmek zorundayız. Sahne karakterimizin at koşturduğu mekan, hayal dünyamızın kullanılabilir esnekliğiyle ortaya çıkar.
Geçmişten günümüze zar zor gelebilen Kukla sanatımızın sahneye konulmuş en kapsamlı tiyatro gösterisidir...
Aynı topraklarda huzurla yaşayabilmenin hikmeti kardeşlikten geçer.
Tiyatro sanatçısı sanata bakış açısının kaynağını halktan almalı ki ortaya çıkardığı sanat ürünlerini gönül rahatlığıyla halkına arz edebilsin. Lakin oyuncu Halkından kopuk bir sanat anlayışını benimserse ister istemez karşılıklı bir etkileşim süreci tıka
Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum.
Çünkü onlar düş, düşe yüzmeyi öğrenmişler...
(2013,2014 ve 2015 sezonunda sergilendi) Yazarımız Üstün Dökmen'in Oyunumuzu seyrettikten sonra oyunuma 3. boyutu kazandırmışsınız diyerek tebrik ettiği Bir Ankara müzikali...
Köşesi olmayan bu yazımda Kukla karagöz ve temaşa sanatımız adına sert ifadeler kullandım ona göre okuyun ve ona göre düşünceleriniz bana iletin...
Köşesi olmayan bu yazımda Kukla karagöz ve temaşa sanatımız adına sert ifadeler kullandım ona göre okuyun ve ona göre düşünceleriniz bana iletin...
Gelenekli sahne sanatlarımız arasında önemli bir yer tutan kukla sanatımızın başlangıç noktası Köylülerimizin marifetli elleriyle ortaya çıkardıkları KÖY TİYATROSUNDA başlamıştır.
Çocukluk arkadaşlarım kuklaların hayal gücüme kattığı renkleri satırlara dökerken parmaklarım bazen onların iplerine dokunuyor.
1969 yılında naftalin kokan sandıklarda tanıştığım kuklalar ailemden biri gibiydi.
23 Nisan 2020 ve 19 Mayıs 2020 tarihleri arasında Ankara İlimizde İlkokul,Ortaokul ve Lise öğrencilerinin katılacağı Meddah yarışması
Geleneksel Türk Tiyatrosunun en önemli parçası Meddahlık sanatını günümüzde icra eden sanatçı sayısı fazla olmadığı için fazlaca bilinmiyor…
Yeteneğim ölçüsünde mesleğimi Hayal (Tiyatro) sahnesinde icra ederken O’nun rızasıyla rol alıp oynamaya ve oynatmaya çalıştım ve halen de çalışıyorum. Oynatmaktan kastım Hayal sahnesinde yetiştirmeye çalıştığım öğrencilerimdir.
Yönetmenlik yaptığım oyunlarda küçükte olsun rol almak benim için büyük mutluluk.
Geçmişimize altın harflerle yazılmış olan gerçekleri, sahte kahramanlar yerine gerçek kahramanlarımızın hikayeleriyle tarihimizi çocuklarımıza anlatmaya çalışıyoruz.
Yüzlerce seçenek arasından en uygun tiradı seçmek ve tirat örneği bulmak oyuncu adaylarının zorlandığı bir durumdur. İşte seçmelerin ve sınavların en çok tercih edilen tirat örnekleri…
Hiç unutmam, Bir keresinde annem oyunun perde arasında yanıma geldi ve sahnenin altında gazete kağıdına sarılı bir parça ekmeği çıkardı ve arasını ayırıp bir tutam tuz serpti ve hadi sarı oğlan oyun sonuna kadar bunu ye oyun bittikten sonra sana güzel bir
(1997-2001 sezonları) Yazarımız Necip fazıl kısaküreğin 1935 yılında yazmış olduğu ilk tiyatro oyunu ve bu oyun ilk olarak Muhsin Ertuğrul tarafından sahneye konulmuştur. Oyunun konusu Maraş'ın Fransız işgalinden kurtuluşunu anlatmaktadır.
Tiyatro hayatımın köşe başlarını ele geçirmiş olsa da yeteneğimin özgür kaldığını hissettiğim yegane yer yönetmenlik koltuğudur.