Web Tasarım Ankara

 Kardeş kavgasını hazırlayan o kanlı süreç ve ON İKİ EYLÜL…

Kan emici darbeye eyvallah dedirten süreç sinsi odakların algısıyla tıpkı gezi parkında olduğu gibi Polis düşman ilan edilmiş ve bugün Cizre’de yapılan sokak işgallerinin benzerlerinin yanı sıra kurtarılmış bölgelerin egemenlik kurmak istemesiyle başlatıldı!...

Önce barikatlar kuruldu sokaklara, Polisin sokulmadığı sokak işgalleri.

Devletten kurtarılmış bölgeler, sözüm ona özerk bölge hayalleri mahalle girişlerinde karanlık kişiler tarafından başlatılan kimlik kontrolleriyle başlamıştı…

O kontrollerde bazı mahallelerde bıyığı aşağı sarkık olanlar giremezdi çünkü o mahalle solcularındı... Ya da bir başka mahalledeki kimlik kontrollerinde Pos bıyığı varsa giremezdi çünkü o mahalle ülkücülerindi ve tıpkı diğer mahallerde polisten yani devletten Kurtarılmış! Bölgeler…

Ve karanlık güçlerin özgürce örgütlenmeleri olanak sağlanırdı. Ve bindirilmiş kıtalar sayesinde bugün KCK ya da gezi parkında olduğu gibi park ve mahalle platformları ve bu sayede ''Sokağa çıkmaya korkutulmuş bir toplum'' süreci...

Sokaklar her gece yangın yerine dönen barikatların asıl amacı halkı korkutma eylemleriydi. Eyleme destek vermeyen esnaf ya da semt sakinlerine taciz ve sonu ölüme giden tehditler...

Esnaf mahallenin baskın fraksiyonlarına destek vermediği zaman cam çerçeve indirmeler sonrası faili meçhul ölümler... Mahalleye giremeyen polis sayesinde bugünün sokak ve park platformları benzeri yapılanmalar sayesinde mahalleye hükmetme ve yönetme şekilleri…

Sonrasında el altından yurt dışı kaynaklı silah ticaretinin ürünü silahlar.

Yedikule’de sokağımızın duvarına yazılan sloganlar sayesinde gelen ilk ölümler ve vay onlar bizden bir kişi öldürdü bizde onlardan bir kişi öldürelim mantığı ve sokak anarşisi önce mahalleye sonra ilçeye sonra şehre sonra ülkeye yayılan kanlı süreç...

Birilerinin durun yahu demeye bile korkutulduğu bir ülkede solcuların katil polise ve katil devlete karşı isyan yaklaşımları ülkücülerin devleti koruma refleksleri ve ortaya çıkarılan onbinlerce kardeş kanı...

SONRA bir anda yatacak yeri olmayan netekim paşamızın darbesi..

Gerekçe çok basit, ülkede kaos, ülkede savaş var.

Darbe senaryosuna sebep teşkil etmeye kadar götüren sokağın bariz göstergesi bölünmüş TBMM üyeleri ve seçilemeyen cumhurbaşkanlığı seçimleri ve vs,vs DARBE...

12 eylülde darbe ve ne hikmetse 13 eylülde kardeş kavgalarının PÜF diye kaybolduğu HUZUR ve MUTLULUĞUN geldiği ÜLKE!... Nitekim paşanın kahraman! İlan edildiği

DARBENİN BİLANÇOSU

TBMM kapatıldı, anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu.650 bin kişi gözaltına alındı.1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

- Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.

- 71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.

- 98 bin 404 kişi "örgüt üyesi olmak" suçundan yargılandı.

- 7 bin kişi için idam cezası istendi.517 kişiye idam cezası verildi.

- Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).

- İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.

- 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

- 171 kişinin "işkenceden öldüğü" belgelendi.

- Cezaevlerinde toplam 299 kişi hayatını kaybetti.

- 14 kişi açlık grevinde öldü.16 kişi "kaçarken" vuruldu.

- 95 kişi "çatışmada" öldü.

- 73 kişiye "doğal ölüm raporu" verildi.

- 43 kişinin "intihar ettiği" bildirildi.

- 388 bin kişiye pasaport verilmedi.

- 30 bin kişi "sakıncalı" olduğu için işten atıldı.14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı.

- 30 bin kişi "siyasi mülteci" olarak yurtdışına gitti.

- 937 film "sakıncalı" bulunduğu için yasaklandı.

- 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.

- 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.

- 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.

- Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

- 31 gazeteci cezaevine girdi.

- 300 gazeteci saldırıya uğradı.

- 3 gazeteci silahla öldürüldü.

- Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.

- 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.

- 39 ton gazete ve dergi imha edildi.

Türkiye hala tam olarak çözemediği, bir takım hesapların yapıldığı toplum üzerinde uygulandığı bu süreci çok acı bir şekilde yaşadı.

12 Eylül herhangi bir askeri darbe olarak kalmadı. Kendi hukukunu oluşturarak devleti ve toplumu yeniden dizayn etti. Sonradan iktidarı sivillere devretmiş olsa da 1982 yılında hazırlattığı anayasa ile aslında hep iktidarda kaldı…

 
Yorumlar


Hiç Yorum Yapılmamış. İlk yorumu siz yapın...