Web Tasarım Ankara

 '' Leyla'nın hasletiyle dağları delen bir nesil ''

ÇOK ACI ÇEKTİK;
Yaratılış amacından sapmamak adına Aşk okulunun sükut dersinde Sevgiden ikmale kalmamak için lal perdesini yıllarca yüreğine sabırla çekti...
Onu bir köşede pısırık bir şekilde suskun görenler yumuşak başlı bir koyun sanıp dalga geçtiler Sustu, Kahkahalarla gülüp hakir gördüler Sustu, Ensesine vurup lokmasını aldıklarını sandılar Sustu... 
Aşk olsun dedi Allah büyüktür dedi sabretti, küsmedi, darılmadı, yıkılmadı... 
Çünkü biliyordu ki;
Leylayı darılma pazarında değil, dayanma pazarında bulabilecekti.
Ve sabrının mükafatını Leyla'nın hasletiyle elbet bir gün alacaktı.
Onun davasına inanan bir nesil;
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! 
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir! dedi 
Ve o bizlere sabretmeyi öğretti.
Zamanında ona teklif edilen şanı, şöhreti ve makamları elinin tersiyle itti, davasının sessiz önderi oldu dik durdu ve bizlere her şey sizin olsun bize mecnun makamı yeter dedi... 
Leyla'ya olan hasleti;
Dertleri dünyalık olan makam sahiplerinin keyfini kaçırdı, 
Bu dik duruş karşısında çıldırdılar, onlar çıldırdıkça saldırdılar, saldırdıkça yok ettiklerini düşündüler ve onların deyimiyle yok olduk... 
Leyla'ya olan hasletten dolayı Yoklukta var olduğumuzdan bir haber olanlar, Yokluğumuzun gölgesinde bayram ettiler... 
Sustu, Sustuk ve yoku yoklukta var ettik yok olduk ve onları, onların anlamakta zorluk çektiği yüksek bir makama onunla birlikte havale ettik...
Leyla, bizleri bekleyen bir özge candı, sabır çeşmesinde canımıza can katandı...
Sabrı onunla birlikte yudumlayan bir nesil, 
Kan kusup kızılcık şerbeti içiyor olsa da biliyordu ki;
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdi! 
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdi!

 
Yorumlar


Hiç Yorum Yapılmamış. İlk yorumu siz yapın...