Her kulaçta o koca, koca dalgaları aşmak zor ötesidir. Zoru başarmak isteyenler limonun ağacındaki olgunlaşma sürecine bakıp sahnenin adabına uymaları gerekir.
Ruhumuzun derinliğinde mecburi istikamete inebilmenin en güzel şekli kapalı olan gözlerimizin sessizliğinde gönül gözümüzün karanlığında aşka pervane kanatlarımızdır…
Biz oyuncular; hatırladıkça muhteşem hazinelerle dolu olan anı deposunun anahtarının düşüncelerimizde saklı olduğunu biliriz.
O yol yolcusuna,
Sadakat renginin şulesinde raks eden pervane olmayı göze aldırır..
Geriye dönüp bakınca nereden nereye gelmişim çok iyi görüyorum...
Dünün baldırı çıplak sanatçı müsveddesi meğerse bugün yüzlerce oyuna imza atan bir yönetmen ve oyuncu oluvermiş.
Tiyatro sanatçısı sanata bakış açısının kaynağını halktan almalı ki ortaya çıkardığı sanat ürünlerini gönül rahatlığıyla halkına arz edebilsin. Lakin oyuncu Halkından kopuk bir sanat anlayışını benimserse ister istemez karşılıklı bir etkileşim süreci tıka
Tiyatro sanatı; o damlaya gizlenen gerçeklerin gizemiyle yüzleşmek isteyenlere doğru yansıtabilmiş olsaydı hazreti insan kavramı el üstünde tutulmuş olacaktı.
Sevgili Peygamberimiz bir hadisi şerif-inde bizlere şöyle buyurmuştur. ''Kafir de olsa mazlumun âhını almaktan sakının.''
Bizi var eden öz benliğimizin liyakat prensiplerini imanımızla harmanlamadığımız zaman benliğimizdeki saklanan ben’in umut ışığına ihanet etmiş oluruz.
Mevlana hazretleri unutkanlık üzerine şöyle güzel söz söylemiş. ‘’Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa. Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet: Çünkü hayat çok kısa.’’
İbni Sina, dağları bekleyen "Korku"nun dehşetini lafta bırakmaz. Bir de ünlü deneyle kanıtlar. İki kuzuyu iki ayrı kafese koyar...
Mevlana, Şems ile Konya'da buluştuğu zaman tamamıyla kemale ermiş bir şahsiyetti. Lakin Şems,Mevlana'ya ayna oldu.Mevlana,Şems'in aynasında kendisini onda buldu.
Efendim: Bu kıssadır bir mecmua kenarına kaydolunmuş, biz de gördük söyledik ve bu kıssadan gönüllerinize düşen hazineyi unutmak istemiyorsanız sarıp sarmalayıp yüreğinizin bir köşesinde saklayın.
Efendim: Bu kıssadır bir mecmua kenarına kaydolunmuş, biz de gördük söyledik ve bu kıssadan gönüllerinize düşen hazineyi unutmak istemiyorsanız sarıp sarmalayıp yüreğinizin bir köşesinde saklayın.
Bir eseri sahneye koymanın adabını hayatın mayasını oluşturan yaratıcımın izniyle olduğunu biliyorum.Haddimi bilerek hayal gücümü satırlara döküyorum.