Gece yarısı uykumun arasında buldum! diyerek sevinçle uyanmış ve yanı başımda bulunan çift dikişli karalama defterime hemen icadımı çizivermiş tim…
Sahte aşklarla farkına varmadan yıllarca çelik çomak gibi oynayan sanatçı müsveddesi kardeşinizden aşka dair kelam...
Biz oyuncular; hatırladıkça muhteşem hazinelerle dolu olan anı deposunun anahtarının düşüncelerimizde saklı olduğunu biliriz.
Ağzı mantarla kapatılmış bir şişe düşünün ve onu göğüs kafesinizin arasındaki kalbiniz olarak farz edelim. Şişenin ağzının açılmasına ve kapanmasına sebep olan yegâne güç nefsimiz olsa da şişenin ağzındaki mantar gerilimi temsil eder
Kendimi kendimde bulabilmenin kapısını aralamıştım ve bu sayede hayat sahnesinde oyunculuğumun ne kadar geliştiğini fark ettim
Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum.
Çünkü onlar düş, düşe yüzmeyi öğrenmişler...
İnsan olmanın şerefini omuzlarında taşıyan kişi hayat ve hayal sahnesinde iyi bir oyuncu olmak istiyorsa kendi iç dünyasında önce kendi oyunculuğunu keşfeder sonra tiyatro sahnesinde o keşfin tadını oyunculuğunun nispetinde doyasıya çıkarır
1969 yılında naftalin kokan sandıklarda tanıştığım kuklalar ailemden biri gibiydi.
Bu kıssadır bir mecmua kenarına kaydolunmuş, biz de gördük söyledik ve bu kıssadan nasibimize düşen söz ''Hayat Hicrettir, mümin ise müebbet muhacir...''
Hacı bayram-ı veli hazretlerinin hayatını ve düşüncelerini sahneye aktarıldığı ilk tiyatro oyunudur.