Web Tasarım Ankara

 Köşesi olmayan bu yazımda Kukla karagöz ve temaşa sanatımız adına sert ifadeler kullandım ona göre okuyun ve ona göre eleştirinizi yapın...

Ey perdenin sahipleri ne oldu size?

Daha dün karanlıkta kör ebe oynarken gözlerinize ve yüreğinize, Işık yakanları ne çabuk unuttunuz.

Hayal perdesine yansıyan titrek mum ışığının gölgesinden "hay hak" diyerek alkışlarınızla sıyrılan hayalbazların şehzade başında perdeli tiyatroya ilk adımını atarken yanında olduğunuzu ne çabuk unuttunuz..

O ustaları Darülbedayi çatısı altında toplayan Muhsin Ertuğrul gibi Türk tiyatrosuna emek vermiş ve tiyatromuzun bu günlere gelmesini sağlayan o eski ustaları ne çabuk unuttunuz...

Şeyh küşterinin emaneti olan cansız gölgeler hayat bulmadı mı direkler arasında.

Kimi zaman telde cambaz, kimi zaman elinde tefiyle hokkabaz olmadımı sizler için hayalbaz.

Direkler arasında replikler sağa sola uçuşurken Güllü agopla toparlanıp perde çekilmedimi ortaoyunumuza.

Kel hasan perdenin arasından uzatırken gülümsemesini el atıp tutmadınız mı yüreklerinizle.

Ve perdenin sahipleri olan sizler, ibişin o sıcak gülümsemesini alkışla ödemediniz mi dümbüllüye.

Her zaman el üstünde tuttuğunuz bu kahramanlara lakaplarını gururla siz koymadınız mı meydan sahnesinde.

Sizlere bu sahnenin ustaları tarafından emanet edilen ata yadigarı temaşayı ne oldu'da sadece Ramazanda hatırlar oldunuz.

Sizleri iftar sonralarında ve ekranlar da bir ay tebessüm ettiren temaşanın on bir ayın sultanıyla kaybolmasına nasıl seyirci kalıyorsunuz.

On bir ayın sultanı her sene bu topraklar da güçlenerek geri döneceğini bildiği için gönüllerimizden huzurla feragat ediyor...

Ama Ramazanla gönderdiğiniz Temaşa bu topraklara tekrar geri dönebilecek mi?

Dönmüş olsa da eski gücünü sahnede sürdürebilecekmi.

Üzülerek söylüyorum ki hayır...

Çünkü ramazan ayında kültür mantarı gibi üreyen ve sırf bu ay için karagöz ve kukla sanatçısı olduğunu hatırlayıp pespaye gösterileriyle bu sanatı kirletiyorlar ve Ramazan ayımızın peşinden belki bir daha gelmemek üzere çöpe gönderiyorlar.

Onlara sanatçı payesi veren belediye başkanları AVM yöneticileri ve bu sanatın gerçek sahipleri ;

Bu sanatı el birliğiyle öldürmek istemiyorsanız, sadece ramazanda karagözcü ve kuklacı olduğunu hatırlayan kültür mantarı kılıklı sanatçılardan hesap sorun ve bir daha seyirci karşısına çıkarmayın.

Ve bu uyduruk kişileri dernek çatısı altında toplayan benim gibi dernek yöneticileri,

Ne olduğunu,

Kim olduğunu,

Nereden, hangi ustadan el aldığını,

Doğru dürüst tarif dahi edemeyen Sanatçı! kisvesine bürünmüş bu kişileri derneğinize dahil ederken kırk kere düşünün ve taşının...

Benim ustam yok ben bir gece uyandım aa bir baktım karagözcü olmuşum safsatalarına kanmayın ve bu zibilere meydanı bırakmayın...

Yoksa On bir ayın sultanı seneye gelirken temaşa sanatımız bu meydanlarda seyirci bulamayacak ve ebediyen kaybolacak...

Benden söylemesi;

''yıktım perdeyi eyledin viran, varayım sahibine haber vereyim heman"

 
Yorumlar


Hiç Yorum Yapılmamış. İlk yorumu siz yapın...