Anadolu’da turne tiyatrosunda geçen yaşamım, oradan, oraya göçebe kuşlar misali geçti...Her çeşit iklimde değişik renkte çiçekler tanıdım..Onlar bana kokularını verdiler, ve ben o kokularla büyüdüm...
Yıl 1974 İzmir…
Gecenin bir yarısı yakamoz serenadıyla deniz kenarına çekilmiş koltukları beyaz deriyle kaplanmış 62 model kırmızı Chevrolet.
Evden çıktım ve tarla başındaki minibüs durağına salına,salına gidene kadar vitrin camlarında kendimi seyrediyordum. Peh peh ben bayağı yakışıklıydım ya hu ve ben bu kıyafetlerle tıpkısın aynısı Ahmet Özhan gibiydim.
Çocukluğumun ibadethanesi annemin sımsıcak kollarıydı… Onun olduğu her yer misk-i amber kokardı, yada bana öyle gelirdi… Otel odalarının kirli soğuk ortamı onun bir bakışıyla değişiverir saray yavrusuna dönerdi…