ON İKİ ALTIN ÇİVİ
Başkasında yeni gördüğü bir elbiseyi kendi sininde olması için çırpınıp duran bir hükümdardan bahsedeceğim. Sözüm meclisten dışarı bazı insanlar aslında kendileri değil başkalarıdır; düşünceleri kendisinin değil de başkalarının düşünceleridir; yaşamları boyunca başkalarını taklit ederler. Geride kalmış olmanın üzüntüsüyle özentiliği yüreğinde coşturur.
İşte böylesine duyguları yaşamında bir yarış gibi gören hükümdar sarayındaki hemen herkesi huzuruna çağırır ve tüm öfkesiyle seslenir: Bana bakın sizler benim emirlerimi neden dinlemezsiniz?
...
Not: Hikayenin devamı dahil tüm hikayelere çok yakında yayın hayatına girecek olan MEDDAH HİKAYELERİ adlı kitabımdan temin edebileceksiniz.