SANDIKTAYIZ HEPİMİZ
Vay be!
Parmaklarının arasında fütursuzca dans ederken,
Oynatılmanın nasıl bir his olduğunu bilmiyordum.
Ta ki iplerimi gevşetip beni bir kenara atana dek...
Her hareketimi senin yönettiğini sanıyordum.
Ne zaman güleceğimi ne zaman susacağımı sen belirlerdin.
Şikayetçi değildim, çünkü ben senin için vardım.
Ta ki düğümlenen iplerin arasında kaybolana kadar...
Düğümler elbet çözülürdü,
Ama senin yüreğin düğümlenmişti.
Artık senin söylediğin gibi yoluna yoldaş değildim.
Bana bakıyordun ama beni görmüyordun.
Kopan iplerin acısıyla seni mutlu etmek için debelenirken,
Bir de baktım ki
Naftalin kokusuyla yıkanmış bir kuyudayım.
Meğer biz bir kukla sahnesindeymişiz:
Kuklacı Felek Usta, kuklalar da biz...
Oyuna çıkıyormuşuz birer, ikişer;
Oyun bitti mi, sandıktayız hepimiz.
Ömer Hayyam’ın anısına...