Oyuncuların en zayıf noktası alkış seslerini ışıkların parlaklığıyla cilalaması dır. Yıllarca emek verdiği sahneyi yükselme aracı olarak görenler şan ve şöhrete yüreklerini heba ederler.
Kukla oynatabilmek için sadece tiyatro penceresinden bakmak yetmiyor.
Bu sanat dalına meraklıysan işin çok zor. Kukla Kuklacıyı sahiplenmesi gerekir ve bunun içinde kuklacının yetenek fabrikasında ömür tüketen bir emektar olmalıdır...
(1996 ve 2015 tarihleri arasında sergilendi)Sahneye koyduğumun 19. senesinde 600 küsur kez rol aldığım üstadın muhteşem oyunu...
İnsanlara bahşedilen her yetenek Allah'ın bir ikramıdır...
Her ne mesleği icra edersek edelim her işin başında ve sonunda ben yaptım ben yarattım diyerek Rabbımıza şükürde kusur etmeyelim…
"Dostlar; Bir Yerde Küçük İnsanların Gölgeleri Büyüyorsa Orada Güneş Batıyor demektir"
İnsan olmanın şerefini omuzlarında taşıyan kişi hayat ve hayal sahnesinde iyi bir oyuncu olmak istiyorsa kendi iç dünyasında önce kendi oyunculuğunu keşfeder sonra tiyatro sahnesinde o keşfin tadını oyunculuğunun nispetinde doyasıya çıkarır
Bizi var eden öz benliğimizin liyakat prensiplerini imanımızla harmanlamadığımız zaman benliğimizdeki saklanan ben’in umut ışığına ihanet etmiş oluruz.
Gelenekli sahne sanatlarımız arasında önemli bir yer tutan kukla sanatımızın başlangıç noktası Köylülerimizin marifetli elleriyle ortaya çıkardıkları KÖY TİYATROSUNDA başlamıştır.
Tiyatro sanatı; çelik çomak derdinde olmayan marifetli ellerin dokunuşlarıyla insan hayatının her satırına mükemmel imzalar atacaktır. Bu sebeple sorgulamayı hakkıyla öğretebilecek mükemmel bir öğretmendir
Bak Albert lipmann kendini gözden geçirmene yardımcı olacak bir cümle söylemiş...
‘’Herkes aynı şeyi düşünüyorsa hiç kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir’’
Ama yok ben getto fikirlerimden memnunum diyorsan söyleyecek bir şeyim kalmıyor...
(1998 ve 2010 sezonları) ''Anladım ki sanat Allah'ı aramakmış, marifet bu gerisi çelik çomakmış'' Çelik çomakla uğraşmaktan vazgeçen şairin siyah pelerinli adam (İblise) ve nefsine karşı vermiş olduğu zorlu mücadeleyi anlatan kara tiyatro tekniklerinin de
Aşk ateşinin şefkatini, gönül dergahında misafir etmeyen,
Nefsinin benliğini ele geçirmesine egosunun soğuk şefkatiyle göz göre,göre izin verir.
Çünkü, onlar bakar kördür...