Oyuncuların en zayıf noktası alkış seslerini ışıkların parlaklığıyla cilalaması dır. Yıllarca emek verdiği sahneyi yükselme aracı olarak görenler şan ve şöhrete yüreklerini heba ederler.
Kalabalıklar arasına karışmış olan ve Ruhsal dengesinin bozuk olduğunu kabul etmeyen insanlar yaşamlarının değişimlerini anlamadan ömürlerini tüketirler.
Rabbim o yıkıcı günlerin yıkıntıları arasında ayakta kalmaya çalışan çocuklarımızın molozlar arasına sıkışan yalnızlıklarını ve acılarını yavrularımıza bir daha asla yaşatmasın…
Her kulaçta o koca, koca dalgaları aşmak zor ötesidir. Zoru başarmak isteyenler limonun ağacındaki olgunlaşma sürecine bakıp sahnenin adabına uymaları gerekir.
Ülkemizin birliğine nifak sokmaya çalışanlar, hedeflerine odaklananların alın terinden beslendiklerini unutmadan hedefimizi odaklanmalıyız...
Çocuklarımız için ülkemizin birliği için hedeflerimizden şaşmadan ilerlemeliyiz...
Unutma; Yarın, geri kalan öm
Gelin beni Aydın olup olmamamla değilde, mesleğimi layıkıyla yapıp yapmamamla ölçü tutun…Gelin şu sanatçı payesini halktan ayırmayın… Benim için o zaman her şey çok daha güzel olacak…
Kaleme alırken eğlendiğim ve sahneye koyarken içimdeki çocuğun ortaya çıkmasını sağlayan eğlenceli bir çocuk oyunu.
Biz oyuncular; hatırladıkça muhteşem hazinelerle dolu olan anı deposunun anahtarının düşüncelerimizde saklı olduğunu biliriz.
(1996 ve 2015 tarihleri arasında sergilendi)Sahneye koyduğumun 19. senesinde 600 küsur kez rol aldığım üstadın muhteşem oyunu...
Geriye dönüp bakınca nereden nereye gelmişim çok iyi görüyorum...
Dünün baldırı çıplak sanatçı müsveddesi meğerse bugün yüzlerce oyuna imza atan bir yönetmen ve oyuncu oluvermiş.
Eşyaya teslim olmayan bir ahlak yapısıyla tüm dünyaya örnek olan ahilerin hikayesidir..
İnsanlara bahşedilen her yetenek Allah'ın bir ikramıdır...
Her ne mesleği icra edersek edelim her işin başında ve sonunda ben yaptım ben yarattım diyerek Rabbımıza şükürde kusur etmeyelim…
Göründüğü gibi bir insan hayatında duyuların ve duyguların yaşanmadığı bir yaşam biçiminin yokluğu asla düşünülemez. O zaman sahnedeki rolü canlandıran kişi sahici olan duygularını gerçekten hissedip karakterinin hakkını duyularından ve duygularından yayı
Sahnedeki karakterin aldığı her nefesi kendi nefesimizde soluyarak hissetmek zorundayız. Sahne karakterimizin at koşturduğu mekan, hayal dünyamızın kullanılabilir esnekliğiyle ortaya çıkar.
Geçmişten günümüze zar zor gelebilen Kukla sanatımızın sahneye konulmuş en kapsamlı tiyatro gösterisidir...
Evde yapılan ezber çalışması az olsun temiz olsun diyorsanız zihninizin en temiz hali sabah ezanının okunduğu saatlerdir o saatlerde ezber yapmak oyuncu için kaçırılmayacak en değerli saatlerdir.
Oyuncu adayları tiyatroya adım atmadan önce genel kanaatleri sahne üzerindeki gerçekliğin rol ve taklit yapmaktan geçtiğini düşünür ve kendisini bu şartlaya göre sahneye hazırlamıştır.
Ağzı mantarla kapatılmış bir şişe düşünün ve onu göğüs kafesinizin arasındaki kalbiniz olarak farz edelim. Şişenin ağzının açılmasına ve kapanmasına sebep olan yegâne güç nefsimiz olsa da şişenin ağzındaki mantar gerilimi temsil eder
Kendimi kendimde bulabilmenin kapısını aralamıştım ve bu sayede hayat sahnesinde oyunculuğumun ne kadar geliştiğini fark ettim
Tiyatro sanatçısı sanata bakış açısının kaynağını halktan almalı ki ortaya çıkardığı sanat ürünlerini gönül rahatlığıyla halkına arz edebilsin. Lakin oyuncu Halkından kopuk bir sanat anlayışını benimserse ister istemez karşılıklı bir etkileşim süreci tıka
Tiyatro sanatı; o damlaya gizlenen gerçeklerin gizemiyle yüzleşmek isteyenlere doğru yansıtabilmiş olsaydı hazreti insan kavramı el üstünde tutulmuş olacaktı.
Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum.
Çünkü onlar düş, düşe yüzmeyi öğrenmişler...
En azından benim tiyatro anlayışımda öğrencilerime en önemli tavsiyem rol verilmez alınır sözümdür. Israrcılığının yanı sıra sahne terbiyesinde disiplin ve çalışmalarda muhakkak istikrar şarttır
Sanatın gücünü fark etmek istiyorsan önce kendini tanı,
Kendini tanımak çok zor geliyorsa ve canını yakıyorsa,
Sanatı ve sanatı bahşeden yüce sanatkarı tanı unutma O'nun sanatı her zorluğu yener. Yenmekle kalmayıp bu gücü size teslim eder
SANATLA KAL
İnsan olmanın şerefini omuzlarında taşıyan kişi hayat ve hayal sahnesinde iyi bir oyuncu olmak istiyorsa kendi iç dünyasında önce kendi oyunculuğunu keşfeder sonra tiyatro sahnesinde o keşfin tadını oyunculuğunun nispetinde doyasıya çıkarır
Sonrasında ‘Sarı oğlan sende bu patlıcanlar gibi çürümek istemiyorsan dertlere ve sıkıntılara karşı dimdik ayakta durmalısın, içini daima temiz ve boş tutabilmeli sin...
Lakin unutma; İçindeki boşluğu neyle ve nasıl doldurduğuna dikkat etmelisin...
Siz yeter ki düşünün zihniniz muhakkak destekler.
Yani anlayacağınız çöp tenekenizde kullanmaya cesaret dahi edemediğiniz nice yaşanmışlıklar içimizde saklanan beni ortaya çıkarır ve bu sayede sahnede başarı kaçınılmaz olur.
Bizi var eden öz benliğimizin liyakat prensiplerini imanımızla harmanlamadığımız zaman benliğimizdeki saklanan ben’in umut ışığına ihanet etmiş oluruz.
Sahnede karşımıza çıkabilecek en meşakkatli rollerin karakter analizleri hayallerimizden beslenirken irademizin başarganlık yönlerini ihmal edemeyiz.
Nasrettin hoca kötülük kraliçesinin planlarını bozmak için Keloğlandan yardım ister.
Geleceğimizi Esaret altına almaya çalışan eli kanlı hainlerin kirli emellerini canları pahasına boşa çıkaran Kahraman Gazilerimizin ve şehitlerimizin hatırasına binaen...
''Tiyatro değil Gerçek''
Kimilerine göre karanlıktı ama ona sorsanız küçük dünyasında açılan pencereyle gözleri görenlerden çok daha güzel şeyleri görür ve hissederdi…
Kimilerine göre karanlıktı ama ona sorsanız küçük dünyasında açılan pencereyle gözleri görenlerden çok daha güzel şeyleri görür ve hissederdi…
Oyunumuzu seyrederken kani olacağınız bir gerçekle karşılaşacaksınız. Gözlerini yitiren Büyük Usta Âşık Veysel, kaderin ona imtihan olarak verdiği sıkıntılara şükrederek hayata dünya gözüyle değil de, mana ve hikmetle bezenen gönül gözüyle bakmakta huzur
Kitap okumayı sevmeyen Yusuf, ödevini yapmak için kütüphaneye gitmek ve bir kitap okuyup özetini çıkarmak zorundadır. Çok sıkıcı bir yer olarak hayal ettiği kütüphane ona bambaşka bir dünyanın kapılarını aralar...
(2013,2014 ve 2015 sezonunda sergilendi) Yazarımız Üstün Dökmen'in Oyunumuzu seyrettikten sonra oyunuma 3. boyutu kazandırmışsınız diyerek tebrik ettiği Bir Ankara müzikali...
Bağımsızlık aşkıyla yanıp tutuşan kahraman bir ulusun evlatlar hiçbir zaman baskılara boyun eğmemiştir. İstiklal ruhuyla asırlar boyu süren mücadelede aşkı değişen tarihler, kişiler, silahlar ve simalar olmuştur ve olacaktır. Asırlar geçse de kahraman mil
(2014-2015 sezonunda sergilendi) İşgal edilmiş olan Filistin topraklarında hayatta kalmaya çalışan üç kardeşin kendi dünyalarındaki hesaplaşmaları dramatik bir şekilde anlatıyor...
23 Nisan 2020 ve 19 Mayıs 2020 tarihleri arasında Ankara İlimizde İlkokul,Ortaokul ve Lise öğrencilerinin katılacağı Meddah yarışması
Geleneksel Türk Tiyatrosunun en önemli parçası Meddahlık sanatını günümüzde icra eden sanatçı sayısı fazla olmadığı için fazlaca bilinmiyor…
Sonra kendi ektikleri sanat tarlasında yaban otları baş göstermeye başladı ve toprağın ihtiyacı olan maneviyatı sanat anlayışlarına beton çivisiyle çakmaya başladı...
Halkın değerlerine sahip çıkan cesur yürekler birer birer ortaya çıkıyordu ve
''Aydın
Mevlana, Şems ile Konya'da buluştuğu zaman tamamıyla kemale ermiş bir şahsiyetti. Lakin Şems,Mevlana'ya ayna oldu.Mevlana,Şems'in aynasında kendisini onda buldu.
Hacı bayram-ı veli hazretlerinin hayatını ve düşüncelerini sahneye aktarıldığı ilk tiyatro oyunudur.
Tiyatro sanatı; çelik çomak derdinde olmayan marifetli ellerin dokunuşlarıyla insan hayatının her satırına mükemmel imzalar atacaktır. Bu sebeple sorgulamayı hakkıyla öğretebilecek mükemmel bir öğretmendir
Yeteneğim ölçüsünde mesleğimi Hayal (Tiyatro) sahnesinde icra ederken O’nun rızasıyla rol alıp oynamaya ve oynatmaya çalıştım ve halen de çalışıyorum. Oynatmaktan kastım Hayal sahnesinde yetiştirmeye çalıştığım öğrencilerimdir.
Yönetmenlik yaptığım oyunlarda küçükte olsun rol almak benim için büyük mutluluk.
Oyuncu metin içinde yazılı olarak belirtilmeyen soruları didikler. Örnek olarak bu sorulara; metnin içerdiği zaman diliminin günümü, geçmişimi yoksa geleceğimi kapsadığıyla başlayabilir.
Perdenin kapanmasını beklemeden hayat sahnesinin inceliklerini anlamak ve hayal sahnesinde O’na yakışır şekilde anlatmak biz oyuncuların boynunun borcudur.
Sevabın ne olduğunu tam olarak anlamamış olsam da parmak hesabı yaptığım sevapları kaybetmemek için sofradaki iki kap yemeğe asla el sürmezdim...
Gel oyuncu kardeşim hiç bir şey için geç değil, bir küçük sevgi tohumunu büyütebilmek için kadrajımıza gerek yok kapa gözlerini ve yüreğinin vicdan örtüsünü kaldır...
Bir insanı hayata bağlayan hava ve su nasıl bir gereksinimse oyuncular için gerilim öyle bir gereksinimdir. Şimdi bu bahsettiğim durum kafanızı biraz karıştırabilir...
Geçmişimize altın harflerle yazılmış olan gerçekleri, sahte kahramanlar yerine gerçek kahramanlarımızın hikayeleriyle tarihimizi çocuklarımıza anlatmaya çalışıyoruz.
Yüzlerce seçenek arasından en uygun tiradı seçmek ve tirat örneği bulmak oyuncu adaylarının zorlandığı bir durumdur. İşte seçmelerin ve sınavların en çok tercih edilen tirat örnekleri…
Alışkanlıkların merkezinde dönen bir yaşam… Trajikomik bırakma çabaları içinde kıvranan bireyler… Etraflarına kendi elleriyle ördükleri duvarları yıkma çabalarıyla bizi anlatan bir komedi…
Hayatım boyunca unutmayacağım bir hatanın aklıma kazınan sahnesi birbirine anlamsızca bakanlar korosunda orkestra şefiydim ve bende elimdeki çubuğu düşürdüğümden habersiz koroyu yönetiyordum…
Hiç unutmam, Bir keresinde annem oyunun perde arasında yanıma geldi ve sahnenin altında gazete kağıdına sarılı bir parça ekmeği çıkardı ve arasını ayırıp bir tutam tuz serpti ve hadi sarı oğlan oyun sonuna kadar bunu ye oyun bittikten sonra sana güzel bir
Sarıkamış’ta yaşananlar, bizlere birer ibrettir. Vatan topraklarımızın en güçlü biçimde bugünlere gelmesinde emeği geçen bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, onların aziz hatırası önünde saygıyla eğilip sizleri bu destanı izlemeye davet ediyoruz..
O gün ortaoyunu küçümseyen öğrencilerim arasından bir kaç tanesi cesaretlerini toplayarak sanatımın peşinden gelmişler ve bugünün En iyi tuluat ve temaşa sanatçıları olarak Türk tiyatrosunda parmakla gösterilir hale gelmişlerdir…
Ecdadımızın bu güzel vatanı ne zorluklarla bizlere emanet ettiğini yürekleriniz üşüyerek seyredeceksiniz...
Hayat bir insana yaşadıklarından ders çıkarmak için fırsatlar verir. Bu fırsatların değerini hayat keşmekeşi içinde fark edemeyen yürekler acısını...
Bir eseri sahneye koymanın adabını hayatın mayasını oluşturan yaratıcımın izniyle olduğunu biliyorum.Haddimi bilerek hayal gücümü satırlara döküyorum.
Tiyatro hayatımın köşe başlarını ele geçirmiş olsa da yeteneğimin özgür kaldığını hissettiğim yegane yer yönetmenlik koltuğudur.