(2010-2011 sezonu sergilendi) Oyun içinde oyun olgusuyla kurgulanan oyunda, gerçek dünya ile inanmak istedikleri dünya arasında kalan bir oyun.
Her kulaçta o koca, koca dalgaları aşmak zor ötesidir. Zoru başarmak isteyenler limonun ağacındaki olgunlaşma sürecine bakıp sahnenin adabına uymaları gerekir.
Kukla oynatabilmek için sadece tiyatro penceresinden bakmak yetmiyor.
Bu sanat dalına meraklıysan işin çok zor. Kukla Kuklacıyı sahiplenmesi gerekir ve bunun içinde kuklacının yetenek fabrikasında ömür tüketen bir emektar olmalıdır...
Sahte aşklarla farkına varmadan yıllarca çelik çomak gibi oynayan sanatçı müsveddesi kardeşinizden aşka dair kelam...
Biz oyuncular; hatırladıkça muhteşem hazinelerle dolu olan anı deposunun anahtarının düşüncelerimizde saklı olduğunu biliriz.
(1996 ve 2015 tarihleri arasında sergilendi)Sahneye koyduğumun 19. senesinde 600 küsur kez rol aldığım üstadın muhteşem oyunu...
O yol yolcusuna,
Sadakat renginin şulesinde raks eden pervane olmayı göze aldırır..
Anadolu’da turne tiyatrosunda geçen yaşamım, oradan, oraya göçebe kuşlar misali geçti...Her çeşit iklimde değişik renkte çiçekler tanıdım..Onlar bana kokularını verdiler, ve ben o kokularla büyüdüm...
Geriye dönüp bakınca nereden nereye gelmişim çok iyi görüyorum...
Dünün baldırı çıplak sanatçı müsveddesi meğerse bugün yüzlerce oyuna imza atan bir yönetmen ve oyuncu oluvermiş.
İBRÂHÎM suresi 42. ayet-i kerime mealinde Rabbimiz şöyle buyurur.
(Resûlüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma!
Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan
gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.
(2006 - 2007 sezonu) Lyle Kessler'in kaleme aldığı dramatik eserde Amerikalıların janjanlı zekâ düzeyini komik şekilde "ti"ye alırken, oyunun kurgusu içinde iki yetim kardeşin bir gece hayatlarına giren bir adamla değişen hayatlarını dramatik şekilde ele
ASBÜ Sürekli Eğitim Merkezi bünyesinde verilecek eğitimlerde Programa % 70 devam koşulunu sağlayan katılımcılara imzalı resmi katılım belgesi verilir.
Ey kibir tellalı nifak tohumları!
Sanma ki silahsızım,
Göründüğü gibi bir insan hayatında duyuların ve duyguların yaşanmadığı bir yaşam biçiminin yokluğu asla düşünülemez. O zaman sahnedeki rolü canlandıran kişi sahici olan duygularını gerçekten hissedip karakterinin hakkını duyularından ve duygularından yayı
Sahnedeki karakterin aldığı her nefesi kendi nefesimizde soluyarak hissetmek zorundayız. Sahne karakterimizin at koşturduğu mekan, hayal dünyamızın kullanılabilir esnekliğiyle ortaya çıkar.
Başkent Tiyatrosu 20 yıldır sahne alan BİR ARAM YARATMAK 17 Kasım 2018 tarihinde seyircisiyle buluşuyor.
Kobani olaylarının evresinde fakirlere kurban eti dağıtan lise 3. sınıf öğrencisi Yasin Börü'yü sırf kendi siyasi görüşüne yakın değil diye insafsızca katledenler kan üzerinden siyaset üstünlüğü kurmaya çalışıyorlar...
Oyuncu adayları tiyatroya adım atmadan önce genel kanaatleri sahne üzerindeki gerçekliğin rol ve taklit yapmaktan geçtiğini düşünür ve kendisini bu şartlaya göre sahneye hazırlamıştır.
Tiyatro sanatı; o damlaya gizlenen gerçeklerin gizemiyle yüzleşmek isteyenlere doğru yansıtabilmiş olsaydı hazreti insan kavramı el üstünde tutulmuş olacaktı.
Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum.
Çünkü onlar düş, düşe yüzmeyi öğrenmişler...
En azından benim tiyatro anlayışımda öğrencilerime en önemli tavsiyem rol verilmez alınır sözümdür. Israrcılığının yanı sıra sahne terbiyesinde disiplin ve çalışmalarda muhakkak istikrar şarttır
İnsan olmanın şerefini omuzlarında taşıyan kişi hayat ve hayal sahnesinde iyi bir oyuncu olmak istiyorsa kendi iç dünyasında önce kendi oyunculuğunu keşfeder sonra tiyatro sahnesinde o keşfin tadını oyunculuğunun nispetinde doyasıya çıkarır
Sonrasında ‘Sarı oğlan sende bu patlıcanlar gibi çürümek istemiyorsan dertlere ve sıkıntılara karşı dimdik ayakta durmalısın, içini daima temiz ve boş tutabilmeli sin...
Lakin unutma; İçindeki boşluğu neyle ve nasıl doldurduğuna dikkat etmelisin...
Siz yeter ki düşünün zihniniz muhakkak destekler.
Yani anlayacağınız çöp tenekenizde kullanmaya cesaret dahi edemediğiniz nice yaşanmışlıklar içimizde saklanan beni ortaya çıkarır ve bu sayede sahnede başarı kaçınılmaz olur.
Bizi var eden öz benliğimizin liyakat prensiplerini imanımızla harmanlamadığımız zaman benliğimizdeki saklanan ben’in umut ışığına ihanet etmiş oluruz.
Sahnede karşımıza çıkabilecek en meşakkatli rollerin karakter analizleri hayallerimizden beslenirken irademizin başarganlık yönlerini ihmal edemeyiz.
Nasrettin hoca kötülük kraliçesinin planlarını bozmak için Keloğlandan yardım ister.
Geleceğimizi Esaret altına almaya çalışan eli kanlı hainlerin kirli emellerini canları pahasına boşa çıkaran Kahraman Gazilerimizin ve şehitlerimizin hatırasına binaen...
''Tiyatro değil Gerçek''
Kıbrıs'ın Manevi Bekçisi diye bilinen Hala Sultan ve Sevgili peygamberimizin süt halası olan Ümmü Haram'ın Hicretin 28. yılında Müslümanların ilk deniz seferine çıkmasına öncülük etmiş ve bu süreçte yaşanan sıkıntılara göğüs germiştir.
Evden çıktım ve tarla başındaki minibüs durağına salına,salına gidene kadar vitrin camlarında kendimi seyrediyordum. Peh peh ben bayağı yakışıklıydım ya hu ve ben bu kıyafetlerle tıpkısın aynısı Ahmet Özhan gibiydim.
Sustu, Sustuk ve yoku yoklukta var ettik yok olduk ve onları, onların anlamakta zorluk çektiği yüksek bir makama onunla birlikte havale ettik...
Bağımsızlık aşkıyla yanıp tutuşan kahraman bir ulusun evlatlar hiçbir zaman baskılara boyun eğmemiştir. İstiklal ruhuyla asırlar boyu süren mücadelede aşkı değişen tarihler, kişiler, silahlar ve simalar olmuştur ve olacaktır. Asırlar geçse de kahraman mil
Muradiye Öğretim Kurumları minik yavrularımız için hazırlamış olduğu Masal Serisinin altıncısı olan KAYBOLAN MİNİK KANGURU.
Muradiye okulları tatilde de çocuklarımızın yanında.
Çocuklarımızın gülüşleri dünyanın en güzel renkleridir. Pandemi günlerinde sosyal mesafeler onların kahkahalarına engel olamadı...
Bazı olayların görünen ve görünmeyen tarafları vardır ve ancak Derinliğine inince hikmetler çıkarabiliriz.
Sofranda ki yemeği paylaşabilmek, okul yolunda beraber koşabilmek, askerde aynı safta, vatan için beraberce savaşabilmek hiç de zor değildir, sen yeter ki elini uzat…
Kötü yönde eleştirmek her insan için kolaydır, ama yapıcı eleştiride bulunmak ise eğitim gerektirir.
''Perde Kurdum, ışık yaktım, bilenlerin meclisine gel,
İbret alan gözlerle seyret, kesin olarak bilmeye gel!''
’Dostlarınızı daima vefa ile hatırlayan sen ol! arayan sen ol, bulan sen, tanıyan sen ol, kucaklayan sen. Şair der ki: Kula vefası olmayanın Hakka vefası olmaz.
Canlar bu hikâyeden payımıza düşen hisse; Hayatta başarılı olmanın yolu, kaç soru cevapladığımızda değil, Allahın rızasını kazabilmek için disiplin ve çevremize gösterdiğimiz sorumluluktan geçiyor…
Milletin ne sandığı, ne dediği umurunda değildi. Hoş, o hep uzak mescitlere giderdi. Öyle bir imamın arkasında durmalı ki derdi, tekbir alırken Kâbe’yi görmeli.
Aşkın Aşkını; sükûtun dinginliğinde sabır ile vücut bulmasını istiyorsak;
Yüreğimize perde-i vuslat nidasını yüklemeliyiz. LA İLAHE İLLALLAH
Muradiye Öğretim Kurumların Bünyesinde açılan MURADİYE SANAT AKADEMİSİNDE Ankaralı gençleri sanatın naif dokunuşlarıyla istidadım ölçüsünde yetiştirmeye gayret edeceğim...
Hacı bayram-ı veli hazretlerinin hayatını ve düşüncelerini sahneye aktarıldığı ilk tiyatro oyunudur.
Tiyatro sanatı; çelik çomak derdinde olmayan marifetli ellerin dokunuşlarıyla insan hayatının her satırına mükemmel imzalar atacaktır. Bu sebeple sorgulamayı hakkıyla öğretebilecek mükemmel bir öğretmendir
Yeteneğim ölçüsünde mesleğimi Hayal (Tiyatro) sahnesinde icra ederken O’nun rızasıyla rol alıp oynamaya ve oynatmaya çalıştım ve halen de çalışıyorum. Oynatmaktan kastım Hayal sahnesinde yetiştirmeye çalıştığım öğrencilerimdir.
Biz etle tırnak gibiyiz...
Bizi parçalayıp midesine indirebilmek,
İçin içte ve dışta bekleyen bir sürü düşmanımız varken birbirimize vurmayalım...
Terörün istediği işte bu...
Oyuncu metin içinde yazılı olarak belirtilmeyen soruları didikler. Örnek olarak bu sorulara; metnin içerdiği zaman diliminin günümü, geçmişimi yoksa geleceğimi kapsadığıyla başlayabilir.
Perdenin kapanmasını beklemeden hayat sahnesinin inceliklerini anlamak ve hayal sahnesinde O’na yakışır şekilde anlatmak biz oyuncuların boynunun borcudur.
Gel oyuncu kardeşim hiç bir şey için geç değil, bir küçük sevgi tohumunu büyütebilmek için kadrajımıza gerek yok kapa gözlerini ve yüreğinin vicdan örtüsünü kaldır...
Ve...
Çabalamanın boşuna olduğunu anladığın anda;
Gözyaşlarını tespih tanesi gibi sabırla çekebilmeyi becerebilmelisin...
İşte o zaman anlayacaksın;
Hayat yaşanan dertleri geride bırakmaya izin vermiş olsa geleceğin bir anlamı olmazdı...
Ve on bir ayın sultanı yüreğime fazlasıyla güç ve huzur verdiği için hatalarımı düzeltmemin arefesinde kendime söz veriyorum...
Bugünden sonra;
Bir insanı hayata bağlayan hava ve su nasıl bir gereksinimse oyuncular için gerilim öyle bir gereksinimdir. Şimdi bu bahsettiğim durum kafanızı biraz karıştırabilir...
Geçmişimize altın harflerle yazılmış olan gerçekleri, sahte kahramanlar yerine gerçek kahramanlarımızın hikayeleriyle tarihimizi çocuklarımıza anlatmaya çalışıyoruz.
Hayatım boyunca unutmayacağım bir hatanın aklıma kazınan sahnesi birbirine anlamsızca bakanlar korosunda orkestra şefiydim ve bende elimdeki çubuğu düşürdüğümden habersiz koroyu yönetiyordum…